Saturday, January 13, 2018

Saat, su, uyku ve tuz.


Saat kaç oldu, uyumam gerekiyor artık. Diş fırçalamaktan sıkıldım diye uykuyu erteleyemem.

"Bırak elindekini, içme artık. Sabah başın ağrayacak. Hem ne ara doldurdun bardağı tekrar, yeterli bence." dedi. Bir ses. Kombiyi fatura fazla gelecek diye kapatan sesle aynı kişi olabilir. kokusu olsa bari, sadece ses yetmiyor bir evde.

Başım ağrıyacakmış;
O zaman ben su içeyim.
Çay koymuştum boşuna, bari altını geri kapatayım.
Çok su içersem bir kaç saat sonra kesin kalkacağım,
Çişim geldiğinde tekrar uyumak çok tatlı, kaybettiğin şeyi bulduğundaki mutluluk gibi.
Belki alarmlar kurmak lazım bir kaç kez
Yanlış alarmlar
Tıpkı diğer yanlış acelelerimiz gibi
O zaman ben yatayım,
Ama yatmadan su içeyim.

Sonra yarın İstanbul'a kar yağmasını bekleyeyim. Sadece çok kar yağdığında sokağımız da insan trafiği oluyor. Hepsi arabayla mı gidiyormuş? Çocuklar mutlu, babaları değil. Ama yağmayacak gibiymiş. Yine de belediye kesin sayıdaki iş makinesi kamyon vs. acil durumda bekletiyormuş, ana arterler tuzlanmış.

O zaman ben yatayım,
Yatmadan önce su içeyim. 

No comments:

Post a Comment