Tuesday, May 29, 2012

Ritüel 2





Sinerji diye birşey var.

Bildiğimiz bir elin nesi, iki elin sesi olayı (ama nedense sinerji demek daha mı hoş?).


Ritüel-1 de karanlık odanın asıl konusu olan fotoğrafı yaratmaktan bahsetmiştim. Bu yazıda da onun ayrılmaz ortağından.

Kimisi için şarap-peynir, kimisi için viski-çikolata, kimisi için çay-sigara ilişkisi çok önemlidir (evet örneklemelerden de anlaşılacağı gibi aklım fikrim hep alkol sigara). Bu ritüller de benim için öyle bir bütünki.. Herhangi birinin eksikliği uçuş hızımı inanılmaz düşürür.

Bu parçaya yönelik binlerce sayfa yazabilir, milyonlarca saat konuşabilirim. Daha da ilerisi, günlerce susabilirim.

İlk dinlediğim günden beri kaç yıl geçti bilmiyorum, ancak bildiğim şey, askerliğimin bir kısmı hariç onu her gün en az 3 kez dinlediğimi düşünürsem sanırım en çok dinlediğim parça da bu olmalı.

Öncelikle ekteki video stüdyo kaydından biraz daha farklı. Stuart abimiz biraz daha içli okuyor. Orada İskoç viskisi daha lezzetli olabileceğinden, uçmuş da olabilir.

Şarkı ilk saniyelerde sornaki dakikaların nasıl geçeceğini hissettiriyor. Klavye girilen an da pilotun kalkış sırasında V1 dediği andır*.


If she'd have known
She'd have shown me
I need to taste her pain
For encouragement



Çok lezzetli bir yemektir, bitirmekten korkarsın ama yersin, lezzetine dayanamazsın. Yavaşça çiğnersin, tat hücrelerinin tamamen uyarılmasını, o anın sonsuza dek sürmesini istersin. Her türlü mükemmel an gibi. Ama tükenecek, çünkü şarkı biter, yemek biter, aşk biter.

Diğer bir çok Tindersticks parçasında olduğu gibi keman yine çok önemli bir enstrüman olarak kullanılmış. Önden davul, hafif gitar tınısı ve klavye beslemesi, hatta Stuartın vokali bile kemanın önünü açmak için kullanılmış gibi.

You hide these things so well, there's no finding
You hide these things so well, there's no finding, no finding


Bundan daha güçlü bir duygusal isyan var mıdır? Stuart'ın "no finding"leri söylerken hiddetlenmesi de bundandır. Eskiyi hatırlamayan sevgiliye ya da seni sevdiğini ikna etmeye çalıştığın sevgili adayına da isyan etmekte kullanılabilir.

Ben çok kullandım, tükenmiyor..

Give up the drugs, take the power I offer
Oh, the deeper I go, the further I fall, the more I know
The tighter your grip around me, so easily broken
Running down your skin


İşte böyle, akar gider kelimeler. Duygular girdabında, hayalet görüntülerle uğraşırken, bu hayaletlerin tertemiz beyaz kağıdı lekelediğini, ve bu lekenin senin içinde biryerleri harekete geçirdiğini hissedersin.

Teslimiyet şarkısı bu benim için. Acının, özlemin ağırlığı ile hareket etmek çok güç, teslim olduğunda ise o kadar ağır gelmiyor. Daha fazla acı çekmene sebep olmuyor.

No finding.















No comments:

Post a Comment