Monday, February 25, 2013

Çabuk

Sana inanmaktan başka bir çarem yok. Bir amaç bulmam lazım, sana gelirken bindiğim uçakların hepsinin zamanında kalkmasına ve o an İstanbul'da trafik olmamasına (trafik durduğunda bile yan yana olmamızın bile amacı olmalı). Yoksa biraz anlamsız kalmaz mı hepsi? Bu bir film ise, hatta tekrar edilen bir film olsa bile beni içime çekiyor. Yoksa aynı senaryoyu daha bir tutkuyla mı yorumluyorsun bu sefer? Gözlerinde daha farklı şeyler hissediyorum. Ve evin her zamankinden çok daha sıcak olsa da, terlesek de daha yakın uyuyoruz.

Biteceğini bildiğim bir şeyi tadını çıkararak mı yaşarım yoksa karamsarlık mı bürür aklımı, merak etmişimdir. Bana bu şansı, bu sorumuc evaplama şansını verdiğin için teşekkürler.

Hep aynı zamanlarda aynı şeyleri yaşayacaksak, hep sevdiğin çiçeğin olmadığı mevsimlerde sevişeceksek ve hep seni en cok sevdiğim anda ayrılacaksak da.. Başka çarem yok.


No comments:

Post a Comment