Saturday, February 1, 2014

Son şans

"Hayatta mucizeler o kadar seyrek oluyor ki, inanmasan daha iyi edersin"

Kafam karışıktı. Bavulum ve biletlerim hazırdı.

Başkasının kurguladığı bir tiyatroda oynuyordum sanki. Gitmek isteyip istemediğimi bilmeden gidiyordum. Ama onu son kez görmeliydim bu gece.

Kapısını çaldığımda üzerinde ufak gözlük figürleri olan pijamasıyla karşıladı beni. Her zamanki gibi evin içinde gereksiz bir sıcaklık vardı, güzel kokuyordu.

Sarıldığımda bırakamadım. İlk kimin bırakacağı hep bir merak oluyordu sarılmalarımızda.

"Gitme de" dedim, "kalayım burada. Sığarım yanına bir bavulla sadece. Huysuzluk yaptığında kanepede uyurum, sorun değil" dedim gözyaşlarımın kapladığı dudaklarımdan çıkan ses ikide bir burun çekişlerimle bozulsa da.

Bir şey demedi. Hiç bir zaman bir şey demedi.

Kalbimin bir tarafı çok istedi arabamın çalışmamasını, uçağı kaçırmamı ve İstanbul'da, onun yanında kalmamı. Ama seneler geçti ve her geçen gün bana tekrar hatırlattı mucizelere inanarak yaşamanın sonucunu.

Ve uçak kalktığında tekrar baktım onun mahallesine, ormanın içinde bir beton gölüydü. Bir tutam sevgi tüm beton gölünü güzelleştirdi bende.



No comments:

Post a Comment