Wednesday, November 14, 2012

Durst

İlk agrandizörüm, bir arkadaşımın bana vermiş olduğu UPA marka idi (Rusça: УПА). Kendisinin "ilk" olmasının dışında hiç bir özelliği yoktu. Oysa çalışması için çok çaba harcamıştım. Yine de bir süre idare etti beni. Bir kez kaza geçirip devirmiştim. Filmi her hareket ettirdiğimde odak ayarını tekrar yapmam gerekiyordu. Oldukça "kütük" gibi olan odaklama mekanizması sayesinde fotoğraf basmak biraz işkence oluyordu.

Bugün bana en sadık dostumu anlatacağım.

UPA ile olan ilişkimi geçirmiş olduğum kaza sonunda tekrar değerlendirdim. Neredeyse elektrik çarpması ile sonlanacak olan kazayı ucuz atlatmıştım. UPA'nın da kafası çatlamıştı zaten. Daha sonra gerek sanal alemde gerek gördüğüm her fotoğrafçıda agrandizör aradım. yeni bir tane almak gerçekten çok aşırı maliyetli idi. Kaldı ki iyi bir araştırmayla bedavaya bile bulunabilirdi.

Öncelikle Bursa'da buldum. Ancak Durst'un çok ağır bir modeli idi, hatta kafası bir tür amortisör ile hareket ediyordu. kargo bedeli de agrandizör bedelini geçince vazgeçtim.

Daha sonra bir sitede ilan gördüm. Üsküdar'ın arka mahallelerinden birinde, kuzguncuk deresi üzerindeki bir gecekondudaydı bu Durst m670. İncelediğimde lambası yoktu ve filtreleri tozlu idi. Ayrıca negatif taşıyıcısı yoktu. Kırmızı filtresi de kopmuştu. Yine de alacaktım ancak yirmibeş liralık pazarlık sonucu sinir olup vazgeçtim ve çıktım.

Ancak ertesi gece kararım değişti ve gidip aldım. Gece diyorum çünkü satan adam fazla mesaiye kalan biriydi. Ek olarak makinenin ne işe yaradığına dair bir fikri de yoktu. Evet, tahmin edileceği üzere inanılmaz ucuza aldım.

Bir cd kutusundan geçici bir negatif taşıyıcı yaptım ve bu şekilde yaklaşık bir yıl kullandım.  Upa'nın kırmızı güvenlik filtresini de Durst'a monte ettim.

Durst ve ben, Mart 2010. El yapımı negatif taşıyıcı sebebiyle bir miktar ışık "kaçağı" oluyordu, 

Onlarca baskıdan sonra apug.org üzerinden tanıştığım bir İngiliz'den negatif taşıyıcı bulabildim. 35mm maskeleri de ebay'den sipariş etmiştim. Artık her şeyi tamdı, kenar mahallede bir gecekonduda çürümekten kurtulduğu için belkide, hiç bir baskıyı yarı yolda bırakmadı.

İtalyanın kuzeyinde zamanında bol miktarda agrandizör üreten bu şirket, İtalya'da olmasına rağmen bölgedeki insanların birçoğu gibi Alman kökenli idi. Bunu şirketin ismi de dahil olmak üzere, bir çok yerde görebiliyordum. Zaten gerek m670 gerek diğer modelleri olsun, mekanik olarak çok üst düzey oluşunda buna bağlıyordum.
M670'in kafasının üzerinde bulunan etiket. Paslanma durmuş durumda. (Temmuz 2012)
Belki onu yıllar boyunca saklayacağım. Hayatımı bir bavula sığdıramıyorsam da bunun tek sebebi bu agrandizördür.





No comments:

Post a Comment