Wednesday, January 9, 2013

Mistakes

Tabi ki bilerek giriyorum bu "sürünüyorum" hallerine. Aksi takdirde daha basit cümleler kurmaktan korkuyorum. Yalpalayarak ilerlemek istiyorum..

Seni bilerek unutmak istemiyorum. Korkuyorum bundan, en azından kafamdaki bir iki konu kapanana kadar sağ kalman gerekiyor.

Devamı gelecek. şarkıyı dinleyeceğim.



Buraların bir alkoliğin not defteri haline getiren şey neydi, hatırlamıyorum. kıvranıp kıvranıp aynı yerde uyuya kalmak, sabahları farklı şehirlerde olsa da aynı yatakta uyanmak, hangisinin tuzlu hangisinin daha az tuzlu olduğunu bilmediğin peynirleri seçme zahmetine girmek ve bütün bu hareketleri farkında olmadan tekrarlamaktı belki unutturan.

Sonra bir gece vakti kendimi sadece makarna yemek için gittiğim restoranında uyuklamış buluyorum. Garson "beyefendi daha ister misiniz?" diye soruyor elindeki karafı göstererek. Midem seni çıkaramıyor.

Bağlı kalmak zorundayım, zorundaymışım. Başka şekilde derine inmeyi unuturmuşum. Başka şekilde herhangi birşeyi sevemezmişim. Bu parçayı yıllar önce dinledim, daha sonra muhtemelen iki günde bir dinlemişimdir. ancak hiç bu kadar dikkat etmemiştim. Daha nelere gebe, daha neler verecek bana bu durum. Sokaklardaki  parke taşlarının kare değil altıgen olduğunu, aylardır yanlış metro durağında indiğimi, asansörümüzün çoktan tamir edildiğini mi fark ettirecek? Hayır, ben en fazla insanların gözlerinden hüzünlerini farkeder oldum. Senin arada bir terkettiğin bu pis şehir, sakinlerine yaşantılarını düşünmek ve acı çekmek için bolca vakit sunuyor.

Bitmeyeceksin.çırpınsan da seni mumyalamadan yok olmana izin vermeyeceğim.

No comments:

Post a Comment