Wednesday, March 27, 2013

İkinci şans

İnsan hayatı hatalardan ve başarılardan oluşur aslında, her ne kadar hayatımızın %99 u monoton, yani "standart" olsa da geriye dönüp baktığımızda monotonlukları değil, inişleri ve çıkışları, özellikle de en derin ve en yükseklerini hatırlıyoruz.

Büyük başarılar insana özgüven vs. gibi olumlu, ego gibi de olumsuz katkılarda bulunabilir. Benzer şekilde hatalar da olumlu ve olumsuz tkilere sahip (söylememe gerek var mı?). Ama hataarın travmatik etkisi insanı ileriye dönük olarak derinden etkileyebilmekte. Hatanın üzerinden gelmek gerçekten zor bir iş.


Gerek Hollywood sinemasında, gerek Avrupa sinemasında (Avrupa sinemasında daha yoğun hatta) en çok işlenen konulardan birisidir "ikinci şans". Beni en çok etkileyen filmlerden birisi de "Seabiscuit" olmuştur. Hemen hemen tüm karakterlerin (At da dahil) başarısızlıkarın ardıdnan birbirlerine ikinci şans vermeleri klişe gibi olsa da filmin burada atın yarış kazanmasından ziyade bu süreçte yaşananları ele alması önemli bir ağırlık kazandırmış, benim gözümde klişe olmaktan kurtarmıştı.

Geçmişi, özellikle de yaralar bırakan geçmişi unutmak imkansız, unutulmasını beklemek ise zaman kaybıdır. yine bir monolog "Taze başlangıç diye birşey yok, hayat devam eder" derdi başka bir filmde. İnsan, hafızası olan bir varlık, hafıza olmasa bile yaşadığımız derin hüzünler kalbimizin ritmini bile bozabilir, boyle bir gerçeklikte ya saplanıp kalmak ya da duvarı kırmak gerekiyor. Başka ne yapılabiliriz?

http://en.wikipedia.org/wiki/Seabiscuit_(film)



No comments:

Post a Comment