Tuesday, June 4, 2013

Ev

Çantam ile yaşarım diye düşündüm. Sadece agrandizörüm sığmazdı ama uzunca bir süredir onu da kullanmıyorum. Varlığı güven veriyor, o ayrı.

Evim olmadı hiç. Bir odam, belki.. Ev hayatı bana göre mi, denedim  ama hala bilmiyorum. Haftamın yarısı otellerde geçerken kendi yatağıma gittikçe uzaklaştım.

Senin yanındayken, sendeyken de kendimi bir "ev"de hissetmek istedim. Herşeyin düzenli olduğu, mis koktuğu, yumuşak olduğu evinde bir insanın kendini huzurlu hissetmemesi imkansızdı belki. En güzel yemeklerin piştiği mutfaktan  ayaklara masaj yaparmış gibi döşenen banyo taşlarına kadar bütün o mükemmelliyetçi ama biraz da sade düzenindeki büyük tezatın kendin olduğunu farkediyordun. Çift kişilik yatağında en güzel uykuların yalnız uykular olduğuna inandın, tek kişilik yemekleri çift kişilik tencerelerde yapmanın huzurunu bulmaya çalıştın. Oysa onların doğası öyle değil. Farkındaydın ama kabul edenmiyordun. Eksiktin, tamamlanamayacak kadar.

Senin evindeyken kendimi bir evde hissetmek istedim ama olmadı. Ev huzur demek, huzur gelecekten korkmamak demek. Kaldığım otellerde daha huzurluydum. Gelecek hafta ne zaman geleceğimi tekrar biliyordum, ve daha iyisi oranın bir otel olduğunu biliyordum.

Evine de otel gibi bakmalıydım. Ama yapamadım. Bu yaşımda duygularımı ezip robotlar gibi davranamadım.

Ev, huzurdur. Sen huzurluydun hep, ben tedirgin. Ben misafirdim. Sabah senin için pişireceğim yumurtaları yemeyecek insandın.

Çift kişilik yataktaki çift kişilik battaniyelerin aslında küçük olduğunu ısınma içi sana sarılmak zorunda kaldığımı "artık sana sarılmanın, bozuk otomobille yola çıkmakla eşdeğer olduğu"nu anladığımda farkettim. biraz uzak kaldığımda üstüm açılıyordu ve battaniye senin üzerindeydi. Bencildin.

Ve daha da kötüsü senin gibi yalnız olan mahallen hemen yanı başında olduğu ormandan gelen soğuk üşütüyordu.

Şimdi herşeyin başladığı yerde Durst agrandizörümün üzerindeki tozların gerçekten silinmeye ihtiyaç duyduğunu farkettiğim odamdayım. Akşam yemek yemeği kestiğimden beri mutfağına girmedim, alkolü bıraktığımdan beri içki dolabını açmadım. Ancak küvetlere kimyasalları doldurduktan sonra basacağım ilk fotograf senin fotografın olmayacak bu sefer.

Huzurun fotografı olacak.




No comments:

Post a Comment