Saturday, December 21, 2013

Sirkeci

"O inanmasa da ben çoktan farklı bir boyuta geçtim bu ilişkide."

Deniz kışın soluk mavisinde,
Üşüyen simitçinin simit satmak için hiç bir hevesi yokken,
Sabah, erkenden,
Biz geldik sana.

Şimdi o elinde benim hazırladığım fotoğraf makinesi,
Kafasında bir iki ayardan ibaret olsa da karmaşık denklemler,
Gözleri porselen beyazında iki siyah nokta,
Kalın çerçevelerin arkasından vizöre bakar,
Ben saçları arasından sokularak aynı yere bakmaya çalışırım,
Kokusu aynı, tatlı ve sıcak.

Rüzgar eser, deniz köpürür,
Motor kalkar limandan, deniz köpürür,
Oltalar atılır kefale, deniz köpürür,
Saçların arasında biz bakarız.

Çeker fotoğrafını, mutlu olur.
Düğmeleri tekrar çevirir, mutlu olur.
Ben öperim yanağından, mutlu olur.
Sirkecide, deniz soğuk maviyken.

Siyah saçlar, boyu gibi uzun,
Beni kapsar, gözlerim kararır.
Benim aklım farklı yerlerde,
Onun kokusu da olsa,
Benim aklım her yerde.

Sonra fotoğraflar çekilecek,
Yıkanacak karanlıklarla dolu odamda,
Ve geçmiş yeniden yaratılacak,
O geçmiş ki onun kurtulmadığı,
Mutlu olamadığı,
Ve o geçmiş ki,
Benim hiç yaşayamadığım.

Gelecek, geçmişten sonra gelecek,
Ve biz hiç bir zaman geleceği fotoğrafını çekemeyeceğiz.

21.12.2013

No comments:

Post a Comment