Monday, April 6, 2015

Bilmem kaçıncı Ankara

Tüm sokaklar yıkanmak yerine iyice kirlenmişti, çamurla. Sarı ve siyah saç telleri akıyordu kaldırımın kenarından, suyla beraber.

Necatibey'in "N"si bana "Sen"leri hatırlatıyordu.

İşte senden en uzak, sana en yakın yerdeydim.

Sakarya'da aynı leş meyhaneler, yanık, kırmızı simitler.. hiçbir şey değişmemişti. Ankara bana yeni bir sürpriz hazırlamaktan çok uzaktı.

Kötü gün tatil paranla gideceğimiz tüm şehirler bile seni bana Ankara kadar yaklaştırmayacaktı.

Kim der kurak diye.. Ankara çamura ve ıslaklığa doymuştu. Bu hafta, önce Kızılay, sonra Sakarya, Tunalı ve  en sonunda dönüş yolunda trenin tüm şiddeti ile ezdiği raylar, ve raylarda benim gözlerim, ıslaktı.

29.03.2015-Ankara

No comments:

Post a Comment