Sunday, October 27, 2013

Kafa karışıklığı

“Yaşam senin bloğunda yazdıkların gibi değil. Gerçek bir dünya var dışarıda”

Dedi.

Bense kelimelerimi bitirmiştim. Aramızda kısa zamanda geçen şeylerin kelimeler üstü olduğunu iyi biliyordum. Hem zaten o normalde çok konuşmuyor muydu? Böyle bir durumda susmasını beklemen hata olmaz mıydı?

Ama anlamasını beklememdi belki gerçek hata. Kafasında ayrı bir dünya, ayrı kurallar ve sebep sonuç ilişkileri vardı. Benim alışık olduğum düzen gibi değildi. Onun doğruları ile mücadele edemeyecek durumdaydım. Bu yüzden o iki kelimeyi söyledikten sonra bir daha onu görmemeliydim.

Kirlenecekti çünkü duygularım. Bana zarar vermek isteyecekti. Bilinçli bir şekilde değildi bu. Kim bilinçten bahsediyor burada?

Sonra bir telefon konuşması olacaktı ve bütün yaşadıklarımıza “kafam karışıktı” diyecek, kendi kendini rahatlatacaktı. Ben yine ses çıkarmayacaktım, en doğrusu bu olacaktı. Dünya bana göre basitti. İstekler vardı, cevaplar vardı. Onun kelimelerine inanmayacaktım da hareketlerinden yorumlayarak mı onun kapısında olacaktım bundan önceki gibi defalarca. Hayır, bitmişti.

Ama ben kapısına gidiyorsam neden beni içeri alıyordu? Neden sabah işe uykusuz gidiyordu.

Unuttum, evet, kafası çabuk karışıyordu.

Unut, böyle devam et.

No comments:

Post a Comment